Migren

Migren ani ve tekrarlayan baş ağrısının çocuklarda en sık nedenidir. Toplumda migren sıklığı 3-7 yaş arasındaki çocuklarda %1-3, okul çağı çocuklarında ise %7-10’dur. Sıklıkla ailede başka bireylerde de migren vardır. Migrende baş ağrısı tek taraflı veya çift taraflı olabilir. Ergenlerde tek taraflı, küçük çocuklarda ise çift taraflı baş ağrısı daha sıklıkla görülür. Migrende baş ağrısı zonklayıcı, orta-ağır şiddette bir ağrıdır. Bulantı, kusma, ışıktan ve sesten rahatsız olma eşlik edebilir. Migreni olan çocuklarda baş ağrısı fiziksel aktivite ile artar, uykuyla geçer. Çocuklar atak sırasında hasta gözükürler ve genellikle karanlık bir odada yatmak isterler. Baş ağrısı sıklıkla uyandıktan sonra geçer. Stres, yorgunluk, düzensiz yemek, uykusuzluk, az sıvı tüketmek, bazı kokular, hava değişiklikleri, hormonal değişiklikler, uzun süre bilgisayar kullanmak ve bazı gıdalar (kafein, peynir, çikolata) migren ataklarını tetikleyebilir.


Ataklar sırasında hastalara sessiz ve loş bir odada uyumaları önerilir. Ağrı kesici ilaçlar mümkün olduğunca atağın başladığı erken dönemde verilmelidir. Düzenli ve yeterli uyku, elektronik alet kullanımının azaltılması, düzenli ve yeterli beslenme (öğün atlamama), yeterli sıvı alımı, kafein gibi ağrıyı tetikleyen içecek ve yiyeceklerin alımının azaltılması, düzenli egzersiz, stresten kaçınma veya stresi yönetebilme becerisinin geliştirilmesi gibi yaşam tarzı değişiklikleri migren ataklarının sıklığının azaltılması açısından çok önemlidir. Atak sıklığına göre hastalara atakları azaltacak koruyucu ilaçlarda verilebilir.

Elektroenefalografi (EEG) Nedir?

Beynimiz çok düşük şiddette sürekli elektrik akımı üretir. Elektroensefalografi (EEG)
beyindeki sinir hücreleri tarafından hem uyanık hem de uyku halindeyken üretilen elektriksel
aktivitelerin kağıt üzerine beyin dalgaları halinde yazdırılmasıdır. Kalp elektrokardiyografisine (EKG) benzetilebilir. EEG çekimi epilepsi tanısı ve epilepsi tipinin ayırt edilmesi için en önemli yardımcı tanı aracıdır. Ancak epilepsi klinik bir tanı olup EEG çekiminin normal olması epilepsi tanısını dışlamaz. Yeni doğmuş bebekler dahil tüm yaş grubundaki hastalara EEG incelemesi yapılabilir. EEG çekimi acısızdır. EEG çekimi hasta açısından herhangi bir yan etkisi ve zararı olmayan, sağlık açısından güvenli bir tanı yöntemidir. EEG çekimi sırasında radyasyon verilmez.


EEG çekimi öncesinde elektrodların yerleşimi çok önemli bir hazırlık aşamasıdır. EEG elektrod denilen küçük metal plakaların bir tür jel ile saçlı kafa derisine yerleştirilmesi ve bir bilgisayar yardımıyla beyinin elektriksel aktivitesinin kayıt edilmesi suretiyle yapılır. Hasta sakin bir şekilde yatarak ve EEG teknisyeninin direktifine göre söylenenleri yapmalıdır. Genellikle göz açıp kapama, aralıklı ışık uyaran ve derin nefes alıp verme şeklinde aktivasyon yöntemleri rutin olarak kullanılmaktadır. Amaç epileptik odağı veya anormal aktiviteyi aktif hale geçirmektir. EEG değerlendirilirken, hastanın yaşı, uyku-uyanıklık durumu, ilaç alıp-almadığı dikkate alınır.


Randevu günü testin etkin olabilmesi için; saçlı derinin temiz olması saç yıkandıktan sonra krem, losyon ve jöle gibi ürünlerin kullanılmaması gerekmektedir. Tok olunması, çay, kahve ve kola gibi içeceklerin çekime 6-8 saat kala alınmaması gerekir. Uykusuzluk süresinin mümkün olduğunca uzun olması, 6 yaş ve üzeri hastaların gece 00:00’dan sonra randevu saatine kadar uyumaması gerekmektedir. Epilepsi hastalarının EEG çekim günlerinde de ilaçlarını aksatmamaları mutlaka içmeleri gerekmektedir.