Aileler Tarafından Epilepsi ve Epilepsi Tedavisi Hakkında Sık Sorunlan Sorular

Nöbet nedir?
Nöbet, beynin gri maddesindeki nöron adı verilen sinir hücrelerinin elektriksel aktivitelerinin anormal olarak artması sonucu ortaya çıkan bir durumdur. Nöbet sırasında bilinç, davranış, duygu, hareket ve/veya algılama fonksiyonlarında geçici değişiklikler olabilir.

Epilepsi nedir?
Epilepsi kronik olarak tekrarlayan nöbetlerle giden bir durumdur.

Nöbet ve epilepsi için risk faktörleri nelerdir?
Nöbet geçirme ve epilepsi için risk faktörleri; doğum öncesi, doğum sırasında, doğum sonrasında beyinde oluşan hasarlar, bazı genetik beyin anomalileri, kalıtsal metabolik hastalıklar ve genetik faktörlerdir.


Çocuğumun nöbet geçirdiğini nasıl anlarım?
Nöbet, bilinç değişikliği (dalma, kendinin ve etrafının farkında olmama), anormal motor hareketler (kasılma, ani atmalar, sıçrama), duyusal belirtiler (uyuşma, farklı kokular algılama, ışık renk ve şekil görme) şeklinde olabilir. Aynı hastada tüm nöbet tipleri görülebileceği gibi yaşla ve zamanla farklı nöbet tipleri de görülebilir.

Çocuğum nöbet geçirirken ona nasıl yardımcı olabilirim?
Öncelikle sakin olmak ve nöbet geçiren çocuğu yalnız bırakmamak önemlidir. Nöbet sırasında yaralanmasını önlemek için etrafını güvenli hale getirmeli, boynuna sarılı bir şey varsa gevşetilmeli, yavaşça yan yatırılıp nöbet sonrasında sakinleştirilmelidir. Hareketleri engellemeye durdurmaya çalışılmamalıdır.

Ailelerin nöbetin süresine dikkat etmeleri ve nöbet sırasında mümkünse kamera görüntüsü çekmeleri çocuğun tanı alma ve tedavisinin planlanmasında çok değerli bilgilerdir.

Nöbet sırasında sık yapılan hatalar nelerdir?
Nöbet sırasında sanıldığının aksine uvula ( küçük dil) yutulmaz. Kaşık, tahta, elle veya herhangi bir nesne ile çeneyi açmaya çalışmak, çocuğun dilini tutmak gereksizdir. Nöbet geçiren çocuğun üzerine su dökülmesi, yüzüne vurulması, ağzından ilaç vermeye çalışılması, soğan, patates, kolonya koklatılması, solunumu devam eden ve kalbi atan çocuğa suni solunum yapılması ve kalp masajı yapılması gereksiz ve zarar verici müdahalelerdi.

Hangi durumlarda acil olarak ambulans çağırmalı ve en yakın hastaneye
başvurulmalıdır?

Çocuk ilk kez nöbet geçiriyorsa, nöbet 5 dakikadan uzun sürmüş ise, art arda nöbetler geçiriyorsa, nöbet sırasında yaralanmışsa, nöbet suda meydana geldiyse ve nöbet durduğu halde çocuk uzun süre kendine gelmiyorsa en yakın hastanenin acil servisine başvurulmalıdır.


Nöbet geçiren bir çocukta hastanede doktorlar ne gibi tetkikler ister?
Nöbet geçiren bir çocukta beynin elektriksel aktivitesini değerlendiren EEG (elektroensefalografi) çekilir. EEG çekimi çocuğa zarar vermeyen bir uygulamadır. Bunun dışında beyin MRI (magnetik rezonans incelemesi) istenir. Çocuğun kliniğine göre ve bazı özel durumlarda beyin bilgisayarlı tomografisi, transfontanel ultrasonografi, video EEG, PET, SPECT ve beyin omurilik sıvısı incelemeleri doktorunuz tarafından istenebilir.

Epilepsi tedavisinde ne gibi tedaviler uygulanır?
Epilepsi tedavisinde ilk tercih edilen ilaç tedavisidir. İlaç tedavisi ile amaç nöbetleri sonlandırmak, nöbetin yayılımını engellemek ve nöbet sıklığını azaltmaktır. Bunun dışında bazı durumlarda ve seçilmiş vakalarda epilepsi cerrahisi, ketojenik diyet, VNS denilen pil tedavisi gibi diğer tedaviler doktorunuz tarafından önerilebilir.


Epilepsi tedavisi sırasında aileler nelere dikkat etmelidirler?

Öncelikle aile ve doktor işbirliği içerisinde olmalıdırlar. Hangi ilacın, hangi formda ve hangi dozda kullanılacağını doktorunuz belirler. İlacın kullanım dozu yavaş yavaş arttırılmalı, ilaç düzenli olarak doz atlamadan aynı saatlerde verilmeli, doktora sormadan doz yükseltilmemeli, yan etki gelişirse takip eden doktora bildirilmeli, ilaç aniden kesilmemeli, yedek ilaç mutlaka bulundurulmalıdır. Nöbet geçiren çocuğun nöbet sırasında mümkün ise video görüntüsünün çekilmesi ve nöbet günlüğünün tutulması da tedavi planlanması ve çocuğun izlenmesi açısından önemlidir.


Nöbet tetikleyen nedenler nelerdir ve aileler nelere dikkat etmelidir?
Nöbeti en çok tetikleyen nedenler ilacın aniden kesilmesi, ilacı düzensiz kullanma ve doz atlama ve ilacı yeterli dozda kullanmamadır. Ayrıca öğün atlanması, uzun süre aç ve uykusuz kalınması, aşırı yorgunluk, enfeksiyon ve ateş ile kahve, çay gibi kafein içeren içeceklerin tüketiminin çok miktarda olması da nöbetleri tetikleyebilir.


Ketojenik diyet tedavisi nedir?
Tedaviye dirençli epilepsilerde ve bazı özel epilepsi sendromlarında doktorunuz tarafından ketojenik diyet tedavisi önerilebilir. Ketojenik diyet tedavisi bu konuda eğitimli profesyoneller tarafından yapılmalı ve takip edilmelidir. Yan etkiler açısından mutlaka doktor gözetiminde yapılmalıdır.


Vagal sinir pili tedavisi nedir?
İlaç tedavisine dirençli hastalara uygulanabilir. Deneyimli bir ekip tarafından hastanın değerlendirilmesi gerekir. Hastanın tamamen nöbetsiz kalacağı ya da ilaç kullanmayacağı anlamına gelmez. Uyku apnesi, ses kısıklığı, öksürük gibi yan etkileri olabilir.


Epilepsi cerrahisi nedir ve hangi hastalara uygulanır?
İlaca dirençli epilepsi hastalarına yapılır. Epilepsi cerrahisi her hastaya yapılmaz, cerrahiye uygun olduğu düşünülen hastalara yapılır. Hastanın bir daha ilaç kullanmayacağı anlamına gelmez.

Epilepsi tedavisinde alternatif tıp yöntemleri kullanılabilir mi?
Hocaya/şeyhe götürmek, okunmuş su içirmek, muska yazdırmak, anzer balı, yılan- kirpi eti, acı kavun yedirmek, kurşun döktürmek, akupunktur, yoga, aroma terapi, homeopati ve bitkisel ilaçlar gibi uygulamalar bilimsel tedavinin yerini alamazlar, zaman kaybıdır, yararı yoktur ve tam aksine hastalara zarar verebilirler.


Epilepsiye başka hastalıklar eşlik edebilir mi?
Sık nöbet geçiren, nöbetler sırasında bilinç kaybı olan ve ciddi nöbet geçiren olgularda travma, kafa travması ve yanık riski normal popülasyona göre daha yüksektir. Epilepsili olgularda sıcak içecek ve yiyecekler, radyatör üzerine düşme ve duş sırasında yanık kazaları olabilir. Epilepsili olgulara uyku bozuklukları OSB (otistik spektrum bozukluğu), ADHD (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite), depresyon, anksiyete, psikoz ve kişilik değişikliği gibi psikiyatrik problemler eşlik edebilir. Epilepsi ile büyüyen bir çocuğa karşı ailelerin nöbet endişesi ile aşırı koruyucu olmaları, çocuğun nöbet geçirme korkusu nedeni ile sosyal ortamlara daha az girmesi, daha az aktiviteye katılması nedeni ile yeni tecrübeleri daha az
edinmesi bu çocuklarda sosyal iletişim becerilerinin ve sosyal kuralları öğrenmenin yetersiz olmasına ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir.

Selebral Palsi Nedir?

Serebral palsi hareket kontrolünü ve duruşu etkileyen bir bozukluktur. Beyin tam olarak gelişmeden hasara uğradığında ortaya çıkabilecek ilerleyici olmayan bir hastalıktır. Doğum öncesi, doğum sırasında ya da doğum sonrasındaki hayatın ilk üç yılında yaşanan olumsuz olaylar serebral palsiye neden olabilirler.

Serebral Palsi’nin en sık nedeni doğumdan önce anne karnındaki bebeğin beyninde hasar oluşturabilecek ya da anormal gelişmesine yol açabilecek çevresel, genetik, enfeksiyon, ve beyinin yapısal anomalileri gibi nedenlerdir. Doğum sırasında ve doğum sonrasında serebral palsiye neden olan durumlar erken doğum, düşük doğum ağırlığı, oksijensiz kalma, beyin kanaması, enfeksiyon, metabolik hastalıklar, beyin kanaması, sarılık, kafa travması ve kan şekeri düşüklüğüdür.


Serebral palsili çocuklar baş tutma, oturma, yürüme gibi istemli hareketleri serebral palsinin ağırlığına göre akranlarından geç yapabilirler veya hiç yapamayabilirler. Serebral palsili hastalar istemli hareketlerde bile daha fazla konsantre olmak ve güç sarf etmek zorundadırlar. Serebral palsi’nin spastik (tetraparezi, diparezi, hemiparezi), diskinetik, ataktik ve mikst tipleri vardır. Serebral palside klinik bulgular birbirine eşlik edebilir ve zamanla değişebilir. Serebral palsiye hareket bozukluğu, bilişsel gerilik, davranış problemleri, görme bozukluğu ve şaşılık, işitme ve konuşma bozukluğu, beslenme ve büyüme problemleri, ağızdan salya gelmesi, sık akciğer enfeksiyonu geçirme, kalça çıkığı gibi ortopedik sorunlar,
mesane sorunları, uyku problemleri ve epilepsi eşlik edebilir.


Beyinin en hızlı geliştiği dönem hayatın ilk 3 yılıdır. Bu nedenle Serebral Palsi’ye erken tanı koymak ve erken fizyoterapiye çok önemlidir. Risk faktörü olan bebeklerde (beyine zarar verebilecek olumsuz durumların yaşanması), bebeğin çok sakin ya da çok huzursuz olması, beslenme problemleri, göz kontağında kısıtlılık, uzun süre ellerde yumruk yapma, zamanında başını tutamaması, oturamaması, yürüyememesi ve 1 yaşından önce bebeğin el tercihinin olması serebral palsinin erken dönem bulgularıdır.

Eyvah! Çocuğumun Başı Ağrıyor!

Baş ağrısı çocukluk çağında ve özellikle ergenlik döneminde en sık görülen yakınmalardan biridir. 18 yaşına gelen çocukların yaklaşık %90’ı hayatında en az bir defa baş ağrısından yakınmıştır. Çocukların yaşı büyüdükçe baş ağrısı sıklığı artar. Yedi yaşından küçük çocuklarda yaşından erkeklerde kızlara göre daha sık oranda görülür iken 7 yaşından sonra kızlarda daha sık görülür.

Baş ağrısı çok basit nedenlere bağlı olabileceği gibi bazen de ciddi hastalıkların habercisidir. Birincil baş ağrıları altta yatan nedene bağlı olmayan (migren, gerilim tipi ve küme baş ağrısı) baş ağrılarıdır. Altta yatan bir nedene bağlı olan baş ağrıları ise göz bozukluğu, sinüzit, diş ve dişeti hastalıkları, üst solunum yolu enfeksiyonu, yüksek tansiyon, enfeksiyon, tümör ve travma gibi nedenlere bağlı olan baş ağrılarıdır. Hayatının ilk ve en şiddetli baş ağrısı, uykudan uyandıran, sabahları olan, kronik ilerleyici, başın arka tarafı, bulantı ve kusma eşlik ediyorsa, öksürük ve tuvalet sırasında artıyorsa altta yatan ciddi bir nedenin habercisi olabilir.

Tanı koyarken baş ağrısının yeri, şiddeti, sıklığı, zamanı, arttıran ve azaltan nedenler ve eşlik eden diğer yakınmaların bilgileri biz doktorlar için çok önemlidir. Verdiğiniz bu bilgiler ve muayene sonrasında doktorunuz sizden kan tahlilleri ve beyin MRG (Magnetik Rezonans Görüntüleme) görüntüleme incelemeleri gibi tetkikler isteyebilir.